Hayatın Kendisi Bir Sınav …
Bu sabah radyoda bir programa denk geldim, sunucu: “ Hangi üniversiteyi bitirdiniz ve şimdi ne iş yapıyorsunuz?” diye bir soru yöneltti, dinleyiciler hem mail yolu ile hem de telefonla cevap verdiler.
– Beden Eğitimi mezunuyum, kasaplık yapıyorum
– Çevre Mühendisliği mezunuyum , adliyede katibim
– Jeoloji mühendisiyim, çobanlık yapıyorum
– Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunuyum, tır şoförlüğü yapıyorum, gibi yüzlerce cevap geldi.
Evet Türkiye gerçeği bu maalesef ki…Hem gençler seçecekleri bölüm hakkında yeterince bilgi sahibi değiller, hem de mezun olduklarında mesleklerini hakkıyla icra edecekleri iş olanağı yok.
Ama yine de sistem gereği bu zorlu maratona girmek zorundalar. SBS, YGS, LGS, KPSS derken hem öğrenciler hem de aileler geleceklerini şekillendirecek olan bu sınav maratonu için yaşamlarından bir çok şeyde fedakarlık ettiler.
Sonunda haziran ayı geldi ve öğrencilerin “ sınav kaygısı “ başladı. Çünkü; gerek aileleri tarafından gerekse öğretmenleri tarafından “ hayatınızın sınavı” “ bu son şansınız ” gibi cümleler ile sınava yüklenen anlamlar; öğrencilerin zihinlerde olumsuz düşüncelere, olumsuz düşünceler de kaygıya dönüşüyor.
“Ya kazanamazsam” “Başkaları hakkımda ne düşünür, ya alay ederlerse “ “ Ailemi hayal kırıklığına uğratır mıyım ? Onların gözünde değersizleşir miyim? “ gibi düşünceler ile de korkuları ve yaşadıkları kaygı artıyor. Bu artan kaygı durumu sınav sırasında öğrencinin bildiklerini aktarmasına engel olabiliyor ve sınav sonuçlarını etkileyebiliyor.
Oysa ki bu sınav, gençlerin gireceği ne ilk ne de son sınav olacak. Meslekleri ne olursa olsun, hayatın kendisi bir sınav ;
– Toplum içinde söz sahibi olabilmek,
– Kendini değerli görebilmek
– Çalışkan ve yaratıcı olabilmek,
– Hatalardan ders çıkarabilmek,
– Yaşadıkları olumsuzlukların sorumluluğunu alabilmek
– Problemlere değil, çözüm yollarına odaklanabilmek
– Katı tutumlu, ya hep, ya hiç mantığı ile değil de , yaşananlara esnek bir tutumla yaklaşabilmek asıl sınav
Sınavdan önce öğrenciler nelere dikkat etmeli?
1. Kaygının asıl kaynağı sınav değil, sınav hakkındaki yorumuzdur. Şu ana kadar yüzlerce deneme sınavına girdiniz, şimdi gireceğiniz bu son deneme sınavı olarak görün
2. Olumsuz düşüncelere odaklanmayın. Olumsuz düşünceler olumsuz duyguları getirecektir. Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın ve bu başarıları tekrarlayabileceğinizi düşünün.
3. Zihin pozitif mesajları , net bir şekilde dile getirilirse algılamakta. O nedenle ” Yapamam ,edemem, başaramam, ne yapacağım” gibi sözleri kullanmak yerine; “ yapacağım, başaracağım, üstesinden geleceğim” gibi kelimeleri sık sık tekrarlayın.
4. Sınava birkaç gün kala çok fazla ders çalışmayın. Arkadaşlarınızla veya ailenizle eğlenceli vakit geçirin. Kaygınızı arttıracak kişilerle sohbet etmeyin, motivasyonunuzu artıracak kişilerle sohbet edin.
5. Beslenme alışkanlıklarınızda ani değişiklikler yapmayın. Her besin grubundan yeterince alarak vücut direncinizi koruyun. Sınav öncesi rejim yapmayın.
6. Sınava gireceğiniz ortamı önceden görün , zihninizde canlandırarak , zihinsel antreman yapın.
7. Bu sınavın tamamen bir bilgi ölçme mekanizması olduğunu , kişiliğinizi ve değerinizi ölçmediğine inanın.
Aileler için öneriler
1.” Bu sınavda göreceğiz seni, başarısız olursan sonuçlarına katlanırsın!,” “ Sınavı kazanamazsan bütün emeklerimiz boşa gider!” “ gibi sözlerle çocuğunuzu korkutmayın.
2. Evde olağanüstü bir ortam ve durum varmış gibi davranmayın. Çocuğunuza sınav öncesi aşırı ilgili, alakalı ya da sinirli davranmayın, her zamanki gibi davranın. Çocuğunuzun sakin olmasını istiyorsanız önce siz sakin olun.
3. Sınavlar hayatın her kademesinde olacaktır, sınav uğruna çocuğunuzla olan ilişkilerinizi bozmayın ,yapamayacağınız tehditlerde ya da vaatlerde bulunmayın.
4 Çocuğunuzun eğilimlerini ve potansiyelini tanımaya çalışın. Onu olduğu gibi kabul edin, zorlamayın.
5. . Başkaları ile çocuğunuzu kıyaslamayın ve aldığı puanları karşılaştırmayın.
6 Yaşadığı kaygıları küçümsemeyin, önemsemezlik etmeyin , onu dinleyin.
7. Çocuğunuzun sınava dair olumsuz düşüncelerini fark edin, onunla konuşup olumlamalar ile onu rahatlatın