MUTLU VE UYUMLU BİR İLİŞKİ İÇİN
MUTLU VE UYUMLU BİR İLİŞKİ İÇİN
Bin bir güzel hayalle kurulan yuvaların, el emeği göz nuru serilen çeyizlerin, en içten dilenen “ Bir yastıkta kocayın” dileklerinin bir ömür boyu sürmesini kim istemez ki!
Ancak görüyoruz ki ülkemizde de evlilik kurumuna olan güvensizlik giderek artmakta, çiftler evlilik bağlarını sürdürmekte zorlanarak en ufak problemlerde önce yastıklarını, sonra yataklarını , sonra odalarını, en sonunda da yollarını ayırmayı seçmekte ve boşanma oranları hızla artmakta.
Oysa ki mutlu ve uyumlu bir ilişki içinde yaşamak sanıldığı kadar zor değil,
ÇİFTLER İŞİN CİDDİYETİNDE DEĞİL
“Evlilik, ‘BEN, SEN ile, BEN’i koruyarak ve SEN’i yok etmeden BİZ olmak istiyorum’ demektir, Çiftler birlikte mutlu olacaklarını düşündükleri biriyle yeni bir hayata adım atarken işin kolayına kaçmadan birbirlerini anlamaya ve aralarındaki uyumu korumaya çalışmalı, birbirlerini kafalarındaki kadın / erkek rollerine sokmaya zorlamamalıdır.
Mutlu bir evliliğin sırrı iletişimden geçer. Gerçekten konuşabilmeli, birbirinizi suçlamadan, eski defterleri açmadan, birbirinizin ailesini işin içine karıştırmadan duygu ve düşüncelerinizi BEN diliyle aktarabilmeli, birbirinize kızdığınızda küçük bir sakinleşme arası verdikten sonra problemi çözmek adına sürekli adımlar atmalısınız.
Ne göz temasını, ne gönül temasını ne de ten temasını koparmamalı ,karşılıklı saygı sınırını asla aşmamalısınız.
EVLİLİKTE MUTLULUK VE UYUM İÇİN…
“1- Sevginizi açıkça gösterin. Eşinize onu sevdiğinizi sözlerle ve davranışlarınızla ifade etmekten asla vazgeçmeyin. Sevmek ve sevildiğini bilmek herkes için öncelikli bir ihtiyaçtır. Evliliklerde yapılan en büyük hata bir süre sonra eşlerin birbirlerine sevgilerini ifade etmemeye başlamalarıdır. Eşinize onun sevgi dilini kullanarak onu sevdiğinizi anlatmayı hiç bırakmayın.
2- Değer verdiğinizi hissettirin. Eşinizi beğendiğinizi, ona değer verdiğinizi, saygı duyduğunuzu gösterin. Düşüncelerine değer verin ve onu yargılamadan dinleyin, onaylayın, takdir edin, asla başkalarıyla kıyaslamayın ve kesinlikle aşağılamayın. Eşinizin duygu ve düşüncelerini anlamak için empati yapın. Üzgün, tedirgin, gergin olduğunda onunla konuşarak neler hissettiğini anlamaya çalışın.
3- Değiştirmeye çalışmayın. Hiç kimse mükemmel değildir. Her insanın iyi ve kötü yanları, olumlu ve olumsuz özellikleri olabilir. Eşinizin olumsuz özelliklerine değil, olumlu özelliklerine ve iyi yanlarına odaklanın. Olumsuz özelliklerine tolerans göstererek, oluşabilecek anlaşmazlıkları ve çıkabilecek tartışmaları önlemiş olursunuz.
4- Sır saklamayın. Eşinize asla yalan söylemeyin ve ondan hiçbir şey gizlemeyin. Evliliğin temel direklerinden biri güvendir. Eşinizin güvenini sarsacak her türlü söz ve davranıştan kaçının. Güven bir kez sarsıldığında, yeniden eskisi gibi sapasağlam olması çok zordur.
5-Öfkenizi kontrol edin. Sinirlendiğinizde eşinizi kıracak herhangi bir söz sarf etmemek ya da ona zarar verecek bir davranışta bulunmamak için öfkenizi kontrol altında tutun. Eğer öfkenizi kontrol edemiyorsanız sakinleşene kadar eşinizin yanından uzaklaşın.
6-Özür dileyin. Yaptığınız hataları olgunlukla kabul edin ve özür dileyin. Ama dileğiniz özrü o hatayı bir daha yapmamak için verdiğiniz bir söz olarak kabul edin ve hatalarınızı tekrarlamamak için çaba gösterin.
7- Sorumlulukları paylaşın. Ortak yaşamın tüm sorumluluklarını ve yapılması gereken işleri adil bir biçimde paylaşın. Evliliğin ve günlük yaşamın tüm yükünü eşinizin omuzlarına yüklemeyin.
8- Birbirinize özel zaman ayırın. Eşinizle baş başa zaman geçirmek için fırsatlar yaratın. Birlikte daha fazla şey paylaşmaya, ortak zevkler yaratmaya çalışın. Gelecekte hatırlamaktan mutluluk duyacağınız güzel anılar inşa edin. Flört dönemlerinize geri dönün.
9- Kendinize de özel yaşam alanı yaratın. Eşinizin ve sizin sadece evliliğinize adanmış tek bir hayatınız olmadığını kendinize ait de bir yaşamınız olduğunu unutmayın. Her ikiniz de bireysel ilgi alanlarınız ve hobilerinize zaman ayırın. Kişinin kendine özel zaman ayırmasına ‘bireyselleşme’, çift olarak başka çiftlerle bir arada olmalarına ise ‘sosyalleşme’ adını veriyoruz. Sosyalleşen ve bireyselleşen bir çift hem kendini özgür hisseder hem de ‘biz kimliği’ geliştirebilir ve bu kimliğini koruyabilir.
10- Cinsellikte uyumu yaşayın. Mutlu bir evlilik için gerekli olan duygusal birlikteliğin yanı sıra, düzenli ve sağlıklı bir cinsel birlikteliğin de olması gerekir. Eşinizle romantizm ve erotizmin uyumunu yaşadığınız bir cinsel yaşamınızın olasına özen gösterin.
11- Evlilik terapistine başvurun. Evlilik terapisi sadece çatışmalı çiftler için var olan bir yöntem değil aynı zamanda hem ilişkisel hem de cinsel uyumsuzlukların çözümünde ya da zenginleşmesinde önemli bir katkı yapabilir. Bu nedenle alanında uzman bir evlilik terapistinden destek almaktan da asla çekinmeyin.”
Kaynak: “ Evlilik ve Çift Terapisi”, Gerald Weeks , “Kadınca” Dr.Cem Keçe